Bütün Azerbaycan Ocakları (Bütöv Az?rbaycan Ocaqları) Başkanı Zahir Alisoy ve İdare Heyeti Üyesi RizvanHüseynov, Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı ve eski Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Yalçın Topçu ve dernek üyelerine ziyarette bulundu.
Yerli Düşünce Derneği Genel Merkezi’nde önceki gün gerçekleştirilen ziyarette; Türk ve İslam Dünyası hakkında istişarelerde bulunuldu. Bütün Azerbaycan Ocakları’nın Başkanı ZahirAlisoy ve İdare Heyeti Üyesi RizvanHüseynov’un ziyaretlerinden memnuniyetini dile getiren Yalçın Topçu: “Biz, Bütün Azerbaycan Ocakları kardeşlerimizle ve diğer Türk İslam Dünyası’ndaki STK yöneticileriyle buluşup görüştüğümüz kardeşlerimizle fikir alışverişi yaptığımız zaman Yerli Düşünce olarak kendimizin hedeflerini, ilkelerini ve fikirlerini onlara anlatıyoruz. Onlar da kendi fikirlerini bugünkü gibi bizlere anlatıyorlar. Bu, neticede bizim fikirde birleşmemizin bir yolu oluyor.” dedi.
Türk ve İslam Birliği’ne vurgu yapan Topçu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türk Dünyası Tek Bir Dile, Tek Bir Alfabeye Kavuşmalı”
Yerli Düşünce Derneği’nin ilkelerinden birisi de Türk İslam Dünyası’ndaki STK’larla buluşup kaynaşmak. Netice itibarıyla da Türk İslam Dünyası’nda Sivil Toplum Kuruluşları olarak görev yapan yönetici kardeşlerimiz de İsmail Gaspıralı’nın da ifade ettiği gibi; “Dilde, Fikirde, İşte” birliği sağlamak amacındadır. Bizim, Yerli Düşünce Derneği olarak öteden beri hedefimiz, fertten cemaate, cemaatten cemiyete, cemiyetten millete, milletten ümmete, ümmetten Allah’a sıçramak. Biz, ‘Bütün Azerbaycan Ocakları’ kardeşlerimizle ve diğer Türk İslam Dünyası’ndaki STK yöneticileriyle buluşup görüştüğümüz kardeşlerimizle fikir alışverişi yaptığımız zaman Yerli Düşünce olarak kendimizin hedeflerini, ilkelerini ve fikirlerini onlara anlatıyoruz. Onlar da kendi fikirlerini bugünkü gibi bizlere anlatıyorlar. Bu, neticede bizim fikirde birleşmemizin bir yolu oluyor. İnşallah ileride daha evvel yapıldığı gibi bir ‘Bakü Kongresi’ yapılır. Ve bütün Türk Dünyası tek bir dile, tek bir alfabeye kavuşur. Bu daha evvel yapılmış ve büyük bir çoğunlukla kabul edilmiş. Ama o günkü şartlarda Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın içinde bulunduğu durum belki bunun hayata geçmesini engellemiştir. Ama hala daha biz Bakü’de o muhteşem kararı alan heyeti rahmetle yâd ediyoruz. Ve bunu hiç aklımızdan çıkartmıyoruz. İnşallah fikirde bir olanlar bir gün 1925’te yapmış olanlar gibi dilde birliği de gerçekleştirirler. Bunun neticesinde ticarette yani ‘işte’ de birliği gerçekleştirirler.
Türk Dünyası’ndaki birliktelik sağlandığı zaman acıların sona ereceğini belirten Topçu: “Niyetimiz hayırsa Allah mutlaka başarıya kavuşturur.” şeklinde konuştu. Topçu, konuşmasına şöyle son verdi:
“Biz Türkler Merhametin ve Adaletin Temsilcisiyiz”
Eğer siz 1 buçuk milyar insanı dilde, fikirde, işte bir hale getirirseniz ne bir Hoca Ali ile karşılaşırız ne Kerkük Taze Hurmat katliamıyla ne Bayır-Bucak, Doğu Türkistan, Çeçenistan, Arakan ne de Gazze katliamıyla. Zaten o zaman bize bu kadar pervasız bakamazlar, saldıramazlar. Bu, millet olarak bizim hakkımızdır. Her milletin özellikleri vardır. Örneğin estetik ve sanat dediğiniz zaman hakkı Antik Yunan’a teslim edersin, Hukuk dediğin zaman Roma’ya ama merhamet ve adalet dediğin zaman bütün dünya bunu Türk’e teslim eder.Biz Türkler merhametin ve adaletin temsilcisiyiz. Şu kan revan içindeki dünyaya aslında Türk’ün adaleti ve merhameti gereklidir. Bizim hiçbir devletin toprağında gözümüz yoktur. Bugüne kadar olmadığı gibi hiçbir milleti biz kırıma ve kıyıma tabi tutmayız. Biz savaşta bile davran ya kâfir diyen bir milletiz. İnşallah bu çabalar, bu niyetler netice verir. Buradan sadece Türk Dünyası refaha, güvenliğe, özgürlüğe kavuşacak değildir. Buradan İslam Dünyası da mazlum milletler de ve tüm insanlık da kazanır. Zaten niyetimiz hayırsa Allah mutlaka başarıya kavuşturur.
Topçu’nun ardından bir konuma yapan Bütün Azerbaycan Ocakları (Bütöv Az?rbaycan Ocaqları) Başkanı Zahir Alisoy: “Bütün Azerbaycan Ocakları Ebulfez Elçibey tarafından kuruldu. Birçok alanda faaliyet gösterdi. Özellikle Güney Azerbaycan Türklerinin problemleriyle ilgili faaliyet gösterdi. Anadolu Türklerinin büyük bir uyanma hareketi var. Biz de bu istikamette teşkilatlanarak, onlara yardım etmek için çalışıyoruz.” dedi.
Elçibey’in önderliğinde büyük adımlar atıldığını hatırlatan Alisoy, konuşmasına şöyle devam etti:
“İnsanlar Türk Olduğunun Farkında Değildi”
Elçibey, halk harekâtına rehberlik ettive Elçibey’in önderliğinde büyük adımlar atıldı. İlk olarak Anadolu Türklerinin düşüncesi değişti. İnsanlar, o zamanlar Türk olduğunun farkında değildi. Bu hatırlatıldı. Elçibey’in düşüncesi kendini Sovyetlerden sayan Türklerde büyük değişiklikler yaptı. Elçibey, Kuzey ve Güney Azerbaycan'ın mutlaka birleşmesi ve Dağıstan'a, Gürcistan'a ve Ermenistan'a verilen Türk topraklarının tekrar Azerbaycan'a geri verilmesini savunmuştur.
Borçalı ve Ahıska Türkleri’nin bir olup aynı dili konuşması gerektiğinin altını çizen Alisoy: “Biz Müslümanız diyorlar ama Türk olduklarının farkında değiller. Şimdi bizim düşüncemiz Ahıska Türkleriyle birlik olmak. Gürcistan’ın geleceği, oradaki Borçalı ve Ahıska Türklerinin birlik olmasından geçiyor. Bunlar birleşip Gürcistan Türkleri olarak anılsın ve resmi dili Türkçe olsun istiyoruz.” şeklinde konuştu. Zahir Alisoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Borçalı ve Ahıska Türkleri Birlik Olmalı”
Önceden fakir çocukların eğitim hakkı yoktu. Fakat bugün başarılı bir öğrenci gelir seviyesi ne olursa olsun bizim üniversitelerimizde okuyabilir. Bu da Elçibey’in hizmetlerindendir. En büyüğü Rus ordusunun Azerbaycan’dan çıkarılması meselesidir. Çünkü biz o zamana kadar Ruslar üzerinde bir galibiyet kazanamamıştık. Biz, Güney Azerbaycanlılar olarak galibiyet kazanamadık, çünkü topraklarımız Ermeni işgali altındadır. Aslında ben kaybetmediğimizi düşünüyorum. Çünkü önceki durumumuz daha kötüydü, Bakü’ye bile hükmedemiyorduk. Başkalarının elindeydi ama Bakü şimdi bir Türk şehri. Zaman zaman Karabağ’ı da alacağımızı düşünüyoruz. Bizim istikametimiz Borçalı Türkleriyle ilgili. Biz, oradaki öğrencilerimizle de irtibattayız. Onlarda Türk olduklarını söyleyen çok az. Orada Müslümanlar ve Gürcüler olarak bir ayrım yapılmış. Biz Müslümanız diyorlar ama Türk olduklarının farkında değiller. Şimdi bizim düşüncemiz Ahıska Türkleriyle birlik olmak. Gürcistan’ın geleceği, oradaki Borçalı ve Ahıska Türklerinin birlik olmasından geçiyor. Bunlar birleşip Gürcistan Türkleri olarak anılsın ve resmi dili Türkçe olsun istiyoruz. Ve gelecekte böyle olacağını düşünüyoruz. Gürcistan bizim kardeş ülkemiz, onlara karşı kesinlikle bir art niyetimiz yoktur. Şimdiki istikametimiz Derbent şehri. O da Rusların hâkimiyetinde. Orada da büyük problemler var. Bizim orada yaptığımız çalışmaların amacı oradaki Azerbaycanlılara arkalarında olduğumuzu hissettirmektir.
İran’da kendi dillerinde eğitim almak istedikleri için tutuklanan öğrencilere dikkat çeken Alisoy:“İran’daki bu problem için Türkiye’nin desteği görülmüyor.” Dedi. Alisoy, konuşmasına şöyle son verdi:
Gelecek Neslin Her Şeyi Değiştireceğini Umuyoruz
Güney Azerbaycanlılar ikiye bölündü: İçlerinde biz İranlıyız diyen de var Azerbaycanlıyız diyen de. Oradaki insanlar kendilerini Azerbaycan Türklerinin içinde görmek istiyor. İran’da yaşayan iki öğrenci İran Cumhurbaşkanına mektup yazarak kendi dillerinde eğitim almak istediklerini bildirdiler. Önceden Azerbaycan dilinde eğitim almak istiyorum diyen 5 öğrenci tutuklanmıştı. Şimdi ise binlerce öğrenci bir olup Azerbaycan dilinde eğitim almak istediklerini söylediler. Hızla durum değişiyor. Tahran Üniversitesi’nde artık öğrenciler kendi dilimizde eğitim almak istiyoruz diyorlar. İran’daki bu problem için Türkiye’nin desteği görülmüyor. Ama biz gelecek neslin her şeyi değiştireceğinden umutluyuz.
