BAKANIMIZ YALÇIN TOPÇU, TÜRK-İSLAM DÜNYASINI BULUŞTURDU

Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, Türk-İslam birliğine atıfta bulunarak; “Biz dünyanın kocaman bir ailesiyiz. Sadece oturduğumuz hanelerin adları farklı. Bu şuur inşallah hepimizin üzerinde duracağı bir şuur olur. Ülkemize gittiğimizde oradaki arkadaşlarımıza, dostlarımıza da bu şuuru anlatmalıyız. Nerede olursak olalım bizim büyük bir millet olduğumuzu, farklı devletlerimizin olduğunu, bir ve beraber olduğumuzu unutmayalım.” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu ve ülkemizde bulunan Türk dünyası öğrencilerinin de katıldığı ‘Azerbaycan çay sofrasında buluşuyor’ adlı bir program gerçekleştirildi. Yerli Düşünce Derneği Toplantı salonunda gerçekleştirilen etkinlikte Türki Cumhuriyetlerden katılan çok sayıda öğrenci yer aldı.


Programda bir konuşma gerçekleştiren Bakan Topçu; “Biz dünyanın kocaman bir ailesiyiz. Sadece oturduğumuz hanelerin adları farklı. Bu şuur inşallah hepimizin üzerinde duracağı bir şuur olur. Ülkemize gittiğimizde oradaki arkadaşlarımıza, dostlarımıza da bu şuuru anlatmalıyız. Nerede olursak olalım bizim büyük bir millet olduğumuzu, farklı devletlerimizin olduğunu, bir ve beraber olduğumuzu unutmayalım. Bunu unutmazsak o devletlerimize de katkıda bulunabiliriz. Bizim birlikteliğimiz, devletlerimizin de bulunduğu yerde güçlü olmasına, o devletler içerisinde yaşayan kardeşlerimizin daha adaletli, daha huzurlu, daha refah ve barış içerisinde yaşamasına vesile olur.” diye konuştu.


Bizim Birlikteliğimiz Daha Büyük Birlikteliklere Vesile Olacak


Esad güçlerinin Rus savaş uçaklarının desteğinde Suriye’nin Türkiye sınırı yakınındaki Bayır-Bucak Türkmen bölgesine saldırısına da değinen Topçu: “Bakın Bayır-Bucak’ta kardeşlerimiz dört devletin saldırısıyla karşı karşıya. Örneğin bir Kerküklü Türkmen’in meselesi, Türkiye’de Türk’ün meselesi veyahut Azerbaycan’ın, Türkmenistan’ın meselesi olmamalı. Adriyatik’ten, Çin Seddi’ne nerede bir Türk Müslüman varsa ve nerede bir Türk varsa Gagavuz’un da meselesi olmalı. Neticede onlar bizim soydaşımız. Biz, aynı kanı taşıyoruz.” şeklinde konuştu. Bakan Topçu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “On bin yıl evvel Tanrı Dağı’ndan hep beraber inmişiz. Biz indiğimiz sırada o dünya serüveninde yeryüzünün çeşitli kıtalarına yayılmışız. Ama neticede hep beraber bir Ata’dan geliyoruz. Bizim birlikteliğimiz daha büyük birlikteliklere vesile olacak. Biz, 1970’li yıllarda şunu söyledik: Fertten cemaate, cemaatten cemiyete, cemiyetten millete, milletten ümmete dinimizin de gereği oradan da Allah’a sıçramak. Biz önce bulunduğumuz yerlerde güçlü olacağız. Ailede birliği sağlayacağız. O ülke ile birlikte diğer ülkelerde de birliğimizi sağlayacağız. Kendi soydaşlarımızda sağladığımız birliği dindaşlarımıza kavuşturacağız. Tıpkı ecdadımızın geçmişte yaptığı gibi ortak Ata’mız Alparslan’ın yaptığı gibi, Selçuklu’nun, Osmanlı’nın yaptığı gibi, Çanakkale’de yapılan gibi. Ama orada da kalmayacağız. Hepimiz bileceğiz ki neticede bu dünyada en çok Nuh Peygamber yaşamış. Ama onun için de dünya son bulmuş. Bu dünyada yaptığımız her şey Allah rızası için olmalı. Biz niye bu birliktelikleri yapalım diyoruz? Allah’ın Ayetullah’ı da böyle. Komşuya, akrabaya yardımı emrediyor. Biz de akrabayız birbirimize yardım edip, birbirimize sahip çıkacağız. Bizim birbirimize yardım etme şuurumuz bizim devletimizi de güçlendirecek. Güçlü bir Azerbaycan, güçlü bir Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, güçlü bir Türkiye dünya barışına da hizmet edecek. O yüzden sizler öncelikle çok iyi okuyun. Ne iş yaparsanız o işin en iyisini yapın. Mutlaka birkaç dil bilin. Önce akrabalarınızın dilini iyi bilin.”


Kültür, İnsanın Adeta Bir Genetiği


“Biz Anadolu’da hala şu eksikliği yaşıyoruz: Kızımızı vermişiz, kızımızı almışız. Bu durum çok önemlidir. Çünkü kadın, dünya kurulduğundan bu yana iffetin, namusun, kutsalın temsilcisidir. Bizim Türk töresinde kadın, Hakan’ın yanında oturur. Bütün kararlarda ortak olur. Belli bir yaştan sonra obanın içerisinde o hatunun sözü en önde söz olur. Bütün bunlara rağmen bizim geldiğimiz şu noktada aşağı yukarı bin yıldır beraber yaşamışız, kız alıp kız vermişiz, aynı çocuğa amca, dayı olmuşuz ama biz Kürtlerin dilini bilmiyoruz. Biz, onların dilini bilemediğimiz, onlarla doğru ilişkiler kuramadığımız için Turani bir kavim olmalarına rağmen bulundukları yerlerde onlar kendilerini o dil üzerinde başka bir millet gibi görmeye başlamışlar. Böyle olunca da tarihi hakikatler de bir şey ifade etmemeye başlıyor artık. Şu andaki birlikteliğimiz, bizim daha önce ifade ettiğim gibi şuurumuzu kaybetmememize, o şuuru bizden sonraki nesillere taşımamıza vesile olacak. Onun için bu birliktelikler var.”


Zaman Çok Zalim ve Acımasız


Gerçekleştirilen etkinliklerin milli bilinç ve şuuru güçlendirdiğine değinen Topçu, konuşmasına şöyle son verdi: “Burada başlatılan Azerbaycan günü ümit ederim ki yarın Kazakistan günü,  Kırgızistan günü olsun. Burada inşallah kendi geleneklerimizi, kendi göreneklerimizi, yaşadıklarınızı birbirinize aktarasınız. Zaman çok zalim ve acımasız ama on bin yıl bile bize çok şeyi unutturmamış. Aslında kültür, insanın adeta bir genetiği de oluyor. Zaman içerisinde onu siz anlayamıyorsunuz ama fiziğinizden, genetiğinizden bir parça oluyor. İnşallah bunları yaşayacak dolu dolu fırsatlarınız olur. Önce hepinizin kendisi başarılı, sağlıklı, sıhhatli olur. Sonra da bulunduğunuz ülkeler başarılı, huzurlu, kalkınmış bir hale gelmiş bir ülke olur. Sonra da hep birlikte kocaman bir Türk dünyası oluruz. Bu da yetmez kocaman Türk-İslam dünyası oluruz. O da yetmez inşallah bu birlikteliklerin hepsi, ebedi hayatımız için olur.”







Facebook
Twitter
  • BİZE ULAŞIN

  • Ehli Beyt Mah. Ceyhun Atuf Kansu Cad. Beycanoğlu İş Merkezi̇ No: 102A/7
    Çankaya/ANKARA

  • 0312 285 71 71

  • 0312 285 71 72

  • yerlidusuncedernegi06@gmail.com

www.teknovizyon.net/
YukariCik