Yerli Düşünce Derneği’nin iştirakiyle Suriye Bayır-Bucak Türkmenleriyle bir dayanışma toplantısı düzenlendi.
Verda Pastanesi’nde yemekli düzenlenen toplantıya; Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı ve eski Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Yalçın Topçu, BBP Eski Genel Başkan Yardımcısı ve Yerli Düşünce Derneği Başkanı Metin Gündoğdu, Suriye Bayır-Bucak Türkmen Tugay Komutanı Albay Ahmet Arnavut, Sultan Abdülhamit Tugay Komutanı Ömer Abdullah, Gazeteci Behçet Alkan ve çok sayıda davetli katıldı.
Katılımın yoğun olduğu toplantıda Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı ve eski Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Yalçın Topçu bir konuşma gerçekleştirdi. Topçu, konuşmasında şunları kaydetti:
Bu Medeniyet Coğrafyasını Tekrar Dizayn Etmeye Çalışıyorlar
Öncelikle Suriye Bayır-Bucak Türkmen Tugay Komutanı Sayın Albay Ahmet Arnavut'u, Bölük Komutanı Ömer Abdullah'ı, Suriye ile irtibat kurmamızı sağlayan gazeteci kardeşimiz Behçet Alkan'a hepinizin adına hoş geldin diyor ve hep birlikte hepinizi saygıyla selamlıyorum. Benim her zaman söylediğim bir şey var. Orta Asya'da, bizden başka kavimler var. İslam orduları Orta Asya'ya gidince ben kendime göre diyorum ki; Oğuz’un İslamla buluşup tanışması ve neticede Oğuz'un Maveraünnehir kıyısında "La'ilahe illallah Muhammeden Resul Allah" demesi tesadüfi değil, bunu bir ilahi takdir olarak görüyorum. Yukarıdan yer küreye baktığınız zaman dünyada bütün yarımadalar kuzeyden güneye bakar. Anadolu da bu yarımadalardan biridir ve bir tek Anadolu, batıya bakar. Burada da bir ilahi kader var. Alparslan batıya bakan yarımadadan giriyor. Neticede Oğuz'u Anadolu'ya taşıyor ve Alparslan'ın Malazgirt'ten girmesiyle birlikte Türk'ün ümmete mihmandarlığı başlıyor. Şimdi bu çerçevede ne yazık ki bu medeniyet coğrafyalarını yüzyıl önce cetvelle dizayn edenler, tekrar bu medeniyet coğrafyalarını I. Dünya Savaşı'nın yüzüncü yıl dönümünde yine dizayn etmeye çalışıyorlar. Bu dizaynı da bizim Malazgirt'te beraber olduğumuz Türkmen, Arap, Çerkez, Laz; Kudüs'te beraber olduğumuz Kürt, Arap, Türkmen, Laz; İstanbul’un fethinde beraber olduğumuz; Çanakkale'de, Sakarya'da, Dumlupınar’da, Anafartalar’da bir ve beraber olduğumuz kavimlerin meydana getirdiği ümmetin üzerinde tekrar bir operasyon uygulanıyor. İşte bu operasyonlarda da en çok zararı görenlerden birisi soyadı Türk olan bizim Bayır-Bucak Türkmen kardeşlerimiz. Evet, orada Arap kardeşlerimiz de Türkmen kardeşlerimiz de zulüm görüyor. Ama bu emperyalistler, bir takım oyunlarla bazılarına kucak açıyor ve onlara sahip çıkıyor. Özellikle terör örgütü olarak bilinen PYD'sine PKK'sına, zalim Esad'a, Sisi’ye sahip çıkılıyor. Ama orada Arap’a da Kürd’e de Türkmen'e de neticede tüm ümmet kıyıma uğratılıyor. İşte o zorluklarla karşı karşıya kalanlardan biri de Bayır-Bucak Türkmenleri.
"La'ilahe İllallah" Diyen Bizimle Birdir ve Beraberdir
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, oralara birtakım yardımlarda bulunmaya çalışıyor. Ama bu kürsel güçler, burada da yerli işbirlikçiler bularak oraya giden yardımlarla ilgili çeşitli kumpaslar kuruyorlar. Bu kardeşlerimiz ve aileleri, bizim soframızda yediğimiz bir tanecik ekmeğe bile muhtaç oluyorlar. Neticede önümüz Ramazan. Cephede savaşan kardeşlerimize mermi, üst baş gerekiyor ve cephe arkasında da Esad uçakları tarafından bombalara maruz kalıyorlar. Biz, hep şunu diyoruz: Bu işin Türkmen’i, Kürd’ü, Arap’ı, Arnavut'u, Çerkez'i yoktur. "La'ilahe illallah" diyen bizimle birdir ve beraberdir. Biz de onlarla bir ve beraberiz. Bizim soyadımız Türk olabilir, diğerinin soyadı Arap olabilir, diğerinin ki de Kürt olabilir ama neticede biz bir büyük Yüce Peygamberin ümmeti olmaktan şeref duyan bir topluluğuz. İşte, olaya bu çerçevede bakıyorum.
"Allah Var Problem Yok"
İnşallah bugün burada, bu gelen misafirlerimize cepheye götürmek üzere karınca kararınca aramızda topladığımız bir meblağı Ahmet Arnavut Bey'e huzurunuzda teslim edeceğiz. İnşallah o bereketlenecek. Sizin, gönlünüzden gelerek yapacağınız ‘bir’ yardım inşallah bereketiyle ‘bin’ olacak. Bunları daha farklı ortamlarda inşallah ben de devam ettireceğim. Küresel güçler başkalarına gelince çok yufka davranıyorlar, bonkör davranıyorlar. Ama Türk olduğu zaman Kudüs'ü, Malazgirt'i, Çanakkale’yi, Dumlupınar'ı hatırlıyorlar. Onun için de tavırları ve tutumları başkalaşıyor. Ama neticede Şamil Basayev'in dediği gibi: "Allah var problem yok."
Topçu’dan sonra BBP Eski Genel Başkan Yardımcısı ve Yerli Düşünce Derneği Başkanı Metin Gündoğdu da bir açıklamada bulundu. Gündoğdu, konuşmasında birlik ve beraberliğe vurgu yaparak şunları kaydetti:
Türkmen Kardeşlerimizle Buluştuk
Sayın Başkanım değerli misafirler hoş geldiniz. Yerli Düşünce Derneği, 2015 yılının Ocak ayında kuruldu. Yerli Düşünce Derneği adına biz öncelikle ‘Türk Dünyası’ ve İslam coğrafyasında öğrenim gören öğrencilerle birlikte faaliyetler yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Her hafta sonu öğrencilerimizle kardeş buluşması adı altında cumartesi günleri kahvaltılar düzenliyoruz. Bu kahvaltıların bir tanesini de şu an aramızda olan Türkiye’nin komşusu Suriye’deki Türkmen kardeşlerimizle birlikte yapıyoruz. Bugün, biraz daha davetimizi genişleterek esnaf ve işadamı arkadaşlarımızla bir araya gelip onların dertleriyle de dertlenelim, onların söyleyeceklerini de dinleyelim istedik ve bu organizasyonu bugün burada huzurlarınızda yapıyoruz.
Son olarak konuşma yapan Suriye Bayır-Bucak Türkmen Tugay Komutanı Sayın Albay Ahmet Arnavut Suriye’de yaşadıkları zorluklara dikkat çekerek birlik ve beraberliğe vurgu yaptı. Emperyalist güçler tarafından sürekli mağdur bırakıldıklarını belirten Arnavut, Esad’ın gece gündüz demeden evlerine bomba yağdırdıklarını ifade etti. Türkiye’den gelen yardımların kendilerine ulaşmadığına dikkat çeken Arnavut, bu konuda Türk yetkililerinden yardım istedi.
Toplantı, Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı ve eski Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Yalçın Topçu’nun Suriye Bayır-Bucak Türkmenlerine yardım amaçlı toplanan meblağın verilmesiyle son buldu.
