Makedonya Büyükelçiliğine Ziyaret Gerçekleştirildi

Topçu: “Medeniyet Coğrafyamıza Sahip Çıkmalıyız”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu: “Türkiye için FETÖ, PKK/PYD ve DEAŞ terör örgütü ne kadar tehlikeliyse Balkanlar, Avrupa ve Amerika için de o kadar tehlikelidir.” dedi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı Yalçın Topçu ve AK Parti Ordu Milletvekili ve Yerli Düşünce Derneği Genel Başkanı Metin Gündoğdu ikili diyalogların artırılması amacıyla Makedonya Büyükelçisi Zvonko Mucunski’ye ziyarette bulundu.

Büyükelçilik makamında gerçekleştirilen ziyarette, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı Yalçın Topçu,Makedonya’nın bağımsızlığını Makedonya adı ile ilk tanıyan ülke olmalarından dolayı mutluluk duyduklarını kaydederek,bu tür ziyaretlerle iki ülke arasındaki bağların daha da güçlü hale geleceğine dikkat çekti.Topçu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Türkiye Terörün Küreselleşmesini Engelliyor

“Daha önceki bir programda Sayın Büyükelçimizle Makedonya’daki Türklerin eğitim bayramıyla ilgili bir programda beraber olmuştuk. Orada da dedesi Büyük İskender gibi müthiş bir hitabeti vardı. Böylesine yetenekli bir büyükelçinin her iki ülkenin ilişkilerinin gelişmesinde çok faydalı olacağını düşünüyorum.
Makedonya’nın bağımsızlığını Makedonya adı ile ilk tanıyan ülke olmamızdan çok mutluyum. Diğer ülkelerden farkımız Makedonya’yı adıyla tanımamızdır.

Makedonya halkının tarihteki büyüklüğünü tüm dünya biliyor ve eminim ki Makedonya,Avrupa Birliği’nde de hak ettiği yeri alacaktır. Çok kısa bir süre önce Makedonya’daseçimler oldu bu umarız ki Makedonya’nın hem demokrasi hem siyasal hem kültürel hem de ekonomi alanında daha ileriye gitmesi için faydalı olacaktır. Türkiye terörle mücadele etmeye devam ediyor ve bu noktada da Makedonya’nın yanımızda olduğunu biliyoruz. Türkiye için FETÖ, PKK/PYD ve DEAŞ terör örgütü ne kadar tehlikeliyse Balkanlar, Avrupa ve Amerika için de o kadar tehlikelidir. Türkiye bu noktada Avrupa Birliği ülkelerinden ve ABD’den yeterince destek alamıyor ve bu durum bizi çok üzüyor. Bütün dünya şunu bilmelidir ki Türkiye bu terör örgütleriyle verdiği mücadelede terörün küreselleşmesini engelliyor. Ankara’nın canını yakan bu terör saldırıları bir gün dünyanın diğer ülkelerinin başkentlerinin de canını yakacaktır. Umuyoruz ki dünya bu gerçeği bir an evvel anlar ve terörle mücadele de Ankara’nın yanında durur. Ayrıca Türkiye şu anda çok mükemmel bir insanlık örneği gösteriyor. Sınırlarımızın içinde üç buçuk milyon, sınırlarımızın hemen yanında ise altı milyon insana bakıyoruz. Bunu Türkiye devleti ve Türk halkı olarak birlikte yapıyoruz. O mültecilere bakmak için,devletin harcadığı onlarca milyar dolarların yanında milletimizde onlarca milyar dolar harcıyor. Bundan hiç rahatsız değiliz. Dünya istediği kadar sessiz kalsın biz bu insanlık görevini yapmaya devam edeceğiz. Gelinen bu noktada Yerli Düşünce Derneği olarak ziyaretimizin sebebi Makedonya ile var olan muhteşem ilişkilere bir katkıda bulunmak.”

Makedonya’nın FETÖ terör örgütüyle ilgili olarak yürüttüğü mücadeleden memnun olduklarını belirten Topçu, aynı mücadeleyi Avrupa ülkelerinin de gerçekleştirmesi gerektiğini ifade etti. Topçu konuşmasını şöyle sürdürdü:

Türkiye, Türkiye’den Büyüktür

“Dost ülke Makedonya’nın sinsi olan terör örgütü FETÖ’den zarar görmesini istemeyiz. Bunun için de Makedonya Devleti’nin aldığı tedbirleri çok önemsiyoruz. FETÖ terörüyle ilgili mücadelesinde Makedonya kendine zarar getirmedenbunları temizleyip atacaktır. Avrupa Birliği ülkeleri aslında idrak etseler; Türkiye, Türkiye’den büyüktür. Türkiye, Avrupa Birliği ülkelerine hem stratejik hem de jeopolitik noktada hem insan potansiyeli hem de tarihi konularda tıpkı bir hava ve su gibi ihtiyaç. Avrupa’nın geleceğe yürüyebilmesi ve gelecekte var olabilmesi için Türkiye, Türkiye’den büyük derken işte bunu kastediyorum. Ay yıldız her tarafta çok önemli bir referans olmuştur. İnşallah Avrupa Birliği hükümetleri bunu anlarlar ve terör örgütleriyle partnerlikten vazgeçerler. Avrupa Birliği ülkelerinde şu anda o hükümetlerin desteğiyle on binlerce kırmızı bültenle aradığımız teröristler dolaşıyor. FETÖ de PKK/PYD de DEAŞ da buna dâhil. Şimdi Avrupa Birliği hükümetleri kendi halklarına deseler ki; ‘Biz bu kadar muazzam büyük bir ülkeyi bir kenara bıraktık bu terör örgütleriyle işbirliği yapıyoruz’ sizce halkları bunu kabul eder mi? Hangi Alman hangi İngiliz hangi Fransız, Türkiye gibi bir devletin partnerliğine bir terör örgütünün partnerliğini değişir ki? Sayın Büyükelçimin bu konuda diğer büyükelçilerle yaptığı konuşmaları biz de biliyoruz ve buna çok memnun oluyoruz. İnşallah diğer elçilerimizde elçimizin yaptığı bu görevi yapar çünkü bu dünya barışı için gerekli olan bir konu. Yani Ankara’nın huzurlu olması, Türkiye’nin huzurlu olması dünyanın aşına, işine, güvenliğine, özgürlüğüne katkıda bulunur. Burası merkez bir ülke olduğu için burada istihdamın artması, üretimin artması, barış içinde huzurun olması hem Avrupa’ya hem Asya’ya hem de Afrika’nın derinliklerine kadar güvenliği, özgürlüğü ve refahı götürür.Terörle mücadelede DEAŞ ile mücadele ettiğini ileri süren Batılı ülkeler, Suriye coğrafyasında mazlumların kanının dökülmesine seyirci kaldıkları gibi El Bab’taki gibi TSK’nın DEAŞ’a vermiş olduğu mücadelede de TSK’yı yalnız bırakarak suç üşüştü yakalandı ve gerçek yüzleri ortaya çıktı. Arakan,Doğu Türkistan, Karabağ, Keşmir, Suriye, Irak’ta ateş sönmedikçe, buradaki mazlumların gözyaşı dindirilmedikçe dünyaya barış özgürlük gelebilir mi?O yüzden medeniyet coğrafyamıza sahip çıkmamız gerekiyor.”
 
Topçu’nun ardından bir konuşma gerçekleştirenMakedonya Büyükelçisi Zvonko Mucunski, iki ülke arasındaki ilişkilerin kültürel ve tarihsel değerlere dayandığını vurgulayarak, Türkiye ve Makedonya parlamenterlerinin kurulacak komisyonla beraber ilişkilerin daha da ilerleyeceğini kaydetti.BüyükelçiMucunski şöyle devam etti:

İlişkimiz Tarihi Değerlere Dayanmaktadır

Öncelikle Büyükelçiliğimize hoşgeldiniz demek istiyorum ve burada sizleri ağırlamaktan onur duyuyorum. Makedonya ve Türkiye arasındaki ilişkiler kültürel ve tarihsel değerlere dayanmaktadır ve bu değerlerden kaynaklanan parlamenter işbirliği ise çok güçlüdür. Geçtiğimiz yıl Makedonya ve Türkiye Cumhurbaşkanları iki kez görüşme gerçekleştirdiler ve bu bağlamda Türkiye Cumhurbaşkanı Makedonya’yı ziyaret etti. Bunun yanında iki ülkenin Dışişleri Bakanları da her yıl görüşmelerde bulunuyor. İçinde bulunduğumuz yıl içerisinde de birden fazla resmi ziyarette bulunmayı planlıyoruz. Makedonya Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Dışişleri Bakanı da önümüzdeki yıl Türkiye’yi ziyaret edecekler. Bildiğiniz üzere 11 Aralık’ta Makedonya’da seçimler oldu. Bu seçimler sonucunda meclis üyeleri belirlendi ve kabineyi kurmak için Sayın Gruevski’ye yetkiler verildi. Bunun akabinde de 1 hafta önce yeni hükümet kuruldu. Kanun çerçevesinde bugünden itibaren 18 gün içerisinde yeni kabinenin kurulup kurulmayacağı ve yeni iktidarın olup olmayacağını bekleme aşamasındayız. Kabine kurulduktan sonra başkan seçilme aşamasına geçilecek bu da devlet bekası ve ilerlemeler için çok büyük bir önem arz etmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında komisyonlar aracılığıyla Makedonya’da işbirliği kuruluşları var ve aynısı Makedonya Cumhuriyeti açısından beklendiği için Makedonya Büyük Millet Meclisi tarafından da bu komisyonların kurulması iki devlet açısından büyük önem teşkil etmektedir. Bunun devamında gelecek yıllarda hem Makedonya hem de Türkiye Cumhuriyeti’nde bu komisyonların bir araya gelmesi kaydıyla işbirliği devam ettirmelerini öngörüyoruz.”
 
BüyükelçiMucunski, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğini desteklediklerini belirterek, Türkiye’nin Avrupa ülkelerine vizesiz gidebilmesinin çok gerekli bir şey olduğunu ifade etti.BüyükelçiMucunski, şöyle devam etti:

Makedonya, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne Girmesini Destekliyor

“15 Temmuz darbe girişimi olaylarından sonra Makedonya Hükümeti, Türkiye Hükümeti’ne sorunsuz destek verilmesi yolunda açıklamalar yapmıştır. Bunun kişisel olarak da deneyimini bizzat yaşadım. O dönemde Makedonya Dışişleri Bakanı Poposki ile Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun görüşesine şahitlik ettim ve o açıdan birebir kabinenin bu konudaki desteğini çok net söyleyebilirim. Bu şekilde davranılması Türkiye’nin hem stratejik partnerliği ve en büyük müttefiki olmamız açısından önem arz ediyor. Ayrıca Türkiye’nin NATO’ya üye olması da çok önemli bir konu çünkü Türkiye Cumhuriyeti, Makedonya’nın bağımsızlığını kabul eden ilk ülkedir ve o tarihten itibaren Makedonya, her ne olursa olsun Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesini ve NATO’ya üye olmasını destekliyor. Avrupa Birliği’ne girmek için iki ülkeninde ortak çıkarları var ve bu alanda birlikte çalışıyorlar. Ayrıca uluslararası örgütlerde de işbirliği var. Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne dâhil etmeleri konusunda ve vize serbestisi muafiyeti açısından Avrupa Birliği ülkelerine baskı yapıp, bu konuda çok büyük uğraşlar veriyoruz. Avrupa Birliği’ne üye olan birçok ülkenin Büyükelçileriyle görüştüğüm zaman onlara bizzat söylüyor ve Türkiye’nin Avrupa ülkelerine vizesiz gidebilmesinin çok gerekli bir şey olduğunu her fırsatta belirtiyorum. Türkiye’de çok fazla mültecinin olması Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye ekonomik yardımda bulunmasını gerektiriyor. Avrupa Birliği’ne üye olan ülkelerin büyükelçileri ile görüştüğümüz zaman onların söyledikleri şey; ‘Siz Türkiye Büyükelçisi değilsiniz bu konuda neden bu kadar ısrar ediyorsunuz?’ demek oluyor.

Benim bu konuyu onlara izah etmemin sebebi birinin sizi nasıl yalnız başınıza bıraktığını çok iyi bilmemdir çünkü aynı durum bizde de söz konusu. 23 yıldır Makedonya’yı bir kenara atıp Avrupa Birliği’ne almıyorlar bunun nedeni ise Yunanistan’la olan sorunlarımız. Hukuk düzeni çerçevesinde Yunanistan’la olan isim sıkıntısı aslında anayasa değişimi ve bayrak değişimi gibi çok önemli olan ölçülere dayanmaktadır. Ama Yunanistan’ın asıl amacı bizim ismimizi değiştirerek kimliğimizden ve benliğimizden vazgeçmemizi istemeleridir ki onu da biz kesinlikle kabul edemeyiz. Bu bir bakıma aynı Avrupa Birliği’nin Türkiye’den olmayacak değişiklikler yapmasını istemesi gibidir. Anti terörizm konusunda kanunlar, kabul edilemeyecek şartlar gibi bizden de bu şekilde değişiklikler talep ediyorlar. Türkiye hem kendi güvenliğini hem de Avrupa Birliği’nin güvenliğini göz önünde bulundurmak zorundadır.”

Halklarımız İki Devlet Arasında Köprü Görevi Görüyor

İki ülke arasında kültürel, eğitim, spor, sağlık gibi konularda ilişkilerin her geçen yıl arttığına değinen Mucunski, bu ilişkilerin karşılıklı esas halinde daha da derinleşebileceğini kaydetti. Mucunski; “Makedonya ve Türkiye arasında ekonomi işbirliğinin çok ciddi seviyede olduğunu söyleyebiliriz. Çok önemli Türk şirketleri Makedonya’ya geliyor ve orada yatırım yapıyorlar. Akreditif mektupları Sayın Erdoğan’a ilettiğimde bunun yeterli olmadığını ve yaklaşık 2-3 katına çıkartılması gerektiğini ifade etti. Yılın ikinci yarısında alışverişin iki katına çıkacağını umut ediyoruz. Bu miktarın 1 milyar dolar düzeyinde olması gerekiyor. Hemen hemen her konuda çok ciddi seviyede işbirlikleri söz konusu. Bunlardan biri öğrenci kapasiteleri konusu. Hem Makedonya’dan Türkiye’ye hem de Türkiye’den Makedonya’ya çok fazla öğrenci gidip gelmeye başladı. Sağlık sektöründe de çok sayıda uzman doktor Türkiye’de özel eğitim ve pratik gibi konularda çalışmak için katılımlarda bulunuyorlar. Turizm açısından da bakarsak ülkemize en fazla turist Türkiye’den geliyor. Aynı şekilde Makedon turistler de Türkiye’yi çok fazla ziyaret ediyorlar. Kültür alanında da kültür evlerinin hem İstanbul’da hem de Üsküp’te açılmasını öngörüyoruz. Makedonya’da yaşayan Türk azınlığı %4’ün üzerinde bulunmakta ve halkın önemli bir kesimini oluşturmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’deki büyük bir azınlığı da Makedonya’dan gelen halk oluşturmaktadır. Bu iki halk aslında bu iki devlet arasında köprü görevi görmektedir. Belediye düzeyinde ki çalışmalara baktığımızda da çok sayıda belediyemiz karşılıklı işbirliği içerisindeler. Ayrıca Makedonya vatandaşı olan sporcularımızda Türkiye’de çalışıyorlar ve sporun gelişimine de çok büyük katkı sağlıyorlar. Geçtiğimiz günlerde Makedonya voleybol takımının Ankara’daki teknik direktörüyle bir görüşme gerçekleştirdik. Kendisi Türkiye ulusal voleybol takımının da antrenörü olma yolunda da ilerlemektedir. Basketbolcu Pero Antic de onlardan biri. Aynı zamanda Türk futbolcularının da Makedonya’ya gelip Makedonya spor kültürünü geliştirmelerini çok isteriz.” şeklinde konuştu.

Amerika, Kanada gibi Avrupa kıtasının dışındaki ülkelerde de bulunduğunu söyleyen Büyükelçi Mucunski, Türkiye’de kendi evinde hissettiğini ifade etti.Türkiye’nin, hem Avrupa Birliği’ni hem de Avrupa kıtasını terörizmden ve de mülteci akımından koruyan bir bariyer görevi üstlendiğini savunarak, Türkiye’nin Avrupa için olmazsa olmaz bir devlet olduğunu vurguladı.Mucunski, şu konuşmalara yer verdi:

Türkiye, Modern bir Avrupa Devleti’dir

“Amerika, Kanada gibi Avrupa kıtasının dışındaki ülkelerde de bulundum ama ilk defa yurt dışında bir ülkede evdeymiş hissiyatı duydum. Mesela bu bile iki devletin ne kadar birbirine bağlı olduğunu açık ve net ifade ediyor ve bu bana mutluluk veriyor bunun gerekçeleri de kesinlikle tarihsel ve kültürel ortaklıklardan kaynaklanıyor. Bu ortaklıkta çok güçlü bağlardan geliyor. Umuyoruz ki gelecekte bunları maksimum derecede gerçekleştirme çalışmalarımız olacaktır. Az önce terörizm konusuna değindiniz. Ben de buraya gelmeden önce Makedonya Dışişleri Bakanlığı’na bağlı ülke güvenliğinden sorumlu müdürlük yapmıştım. O dönemde de Makedonya’ya 1 milyonu aşkın mültecinin geldiği süreçte o görevde bulunuyordum. Bildiğiniz üzere 1999 senesinde 400 Bin’i aşkın Kosova’dan gelen mülteciyle karşı karşıya kaldık. Bunları da göz önünde bulundurarak ve edindiğimiz tecrübelerle bir ülkenin aslında mülteci kabul etmesinin ne kadar zor olduğunu çok iyi biliyoruz. Gerek eğitim gerek sağlık ve gerekse güvenlik konuları Türkiye için çok büyük bir önem arz etmekte. Benim düşüncem aslında Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye katılım konusunda rica etmesi gerektiği. Türkiye bütün konularda modern bir Avrupa devleti olmuştur. Güçlü bir ekonomi ve güçlü bir demokrasiyle bunu çok iyi göstermektedir. Aslında Türkiye, hem Avrupa Birliğini hem de Avrupa kıtasını terörizmden ve de mülteci akımından koruyan bir bariyer görevi yapıyor. FETÖ konusunda da başbakanlarımızın aldığı önemli kararlar var ve bu konuda gereken tüm müdahaleleri yapma konusunda kararları kesin. Bununla da iki ülke arasındaki ilişkilerin netliğini çok açık bir dille ifade etmek mümkündür. Tabi bunların yanında da devletin iç hukukunu da göz ardı edemiyoruz ama tüm çözümlerin iki devletin çıkarı yönünde olacağını da canı yürekten ümit ediyoruz.”

Teröre Karşı Uluslararası İş Birliği Şart

Son olarak terör konusuna da değinen Mucunski; “Terörizm konusu, hem NATO üyesi ülkeler hem de Avrupa Birliği üyesi ülkeler açısından önem taşımaktadır. Bu sadece bir ya da iki ülkenin başına musallat olmuş bir sıkıntı değil aslında diğer ülkelerinde bu konuda dikkatli olmaları gerekiyor. Dünya güvenliği açısından ve bu konuyla alakalı olarak tipik bir örnek vermem gerekirse Afganistan’daki askeri misyonlarımız, Türk askeri ve bunun yanında yardıma gelen Makedon askerilerinin de sayısı çok fazla. Bu aslında terörizme ve dünya güvenliğine dayalı bir işbirliği. Sevgi bağları için iki tarafın olması şart çünkü bu tek taraflı olacak bir şey değil. Gerek devlet için gerekse devlet dışında terörizme karşı ayakta durmak ve başarılı sonuçlar elde etmek için devletlerarası işbirliği şart. Bu başarının sırrı aslında hem ulusal hem de uluslararası hukuk çerçevesinde iki devletin birbirini anlama, saygı ve sevgi çerçevesinde karşılıklı anlaşmadan geçmektedir. Uluslararası hukukun uygulanması konusunda her ülkeye eşit derecede davranılması gerekiyor. Çifte standart uygulanmamalı. Uluslararası hukukun biri daha büyük olduğu için farklı boyutta yaklaşıp, öbürü daha küçük olduğu için farklı boyutta yaklaşmaması gerekmektedir. Karşılıklı anlaşmalar çerçevesinde bizden beklenen vazifeleri biz yerine getirdiğimiz gibi onların da yerine getirmesi gereken vazifeleri vardır. Dünya geneline baktığımızda yeni seçilen liderler, cumhurbaşkanları, başkanlar sayesinde dünya düzeninin biraz daha iyi yerlere geleceğini ümit ediyoruz. Türkiye, İran ve Rusya arasında görüşmeler ve antlaşmalar aslında bunun bir örneğidir ve bu da sonuç olarak hepimizi ilgilendiren bir konuyu ifade etmektedir. Cenova’da Kıbrıs konusunda devam eden görüşmeler de aynı şekilde güvenlik açısından önemli. 2017 yılının daha güzel ve daha hayırlı geçeceğini umarak tüm bu çalışmaların sonucunda hem balkan ülkeleri hem de Avrupa ülkelerinin daha ferah bir yıl geçirmesini diliyorum. Ortadoğu’da yaşanan olayların biran önce bitmesini diliyor, oradaki insanların karşı karşıya kaldığı insanlık dışı durumdan tez zamanda kurtulmasını temenni ediyorum. Umarım bu sene hayırlı güzel işler kötü işlerin kat kat üstünde olacaktır” ifadelerini kullandı.










 
 


Facebook
Twitter
  • BİZE ULAŞIN

  • Ehli Beyt Mah. Ceyhun Atuf Kansu Cad. Beycanoğlu İş Merkezi̇ No: 102A/7
    Çankaya/ANKARA

  • 0312 285 71 71

  • 0312 285 71 72

  • yerlidusuncedernegi06@gmail.com

www.teknovizyon.net/
YukariCik