Ortak Gelecek: Türkiye-Özbekistan Belgesel Filmi‘nin Galası Yapıldı

Özbekistan ve Türkiye'nin zengin kültürel mirasını keşfetmek ve bu ülkeler arasındaki ilişkilerin derinliğini anlamak için yapımcılığı Yerli Düşünce Derneği’nce gerçekleştirilen ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından desteklenen “Ortak Gelecek: Özbekistan-Türkiye” adlı belgesel filminin gösterimi Ankara’da yapıldı.

Millî Kütüphane Konferans Salonu’nda yapılan gösterime; T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, 63. Hükûmet Kültür ve Turizm Bakanı ve Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yalçın Topçu, TBMM Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Mahmut Özer, Özbekistan Ankara Büyükelçisi Alişer Azamhocayev, 26. ve 27. Dönem Ordu Milletvekili ve Yerli Düşünce Derneği Başkanı Metin Gündoğdu ve Ortak Gelecek: Özbekistan-Türkiye adlı belgesel filminin yönetmeni Umut Mete Soydan’ın yanı sıra çok sayıda akademisyen, uluslararası öğrenci, basın mensubu ve izleyici katıldı.

            “İki Ülke Arasındaki İlişkilerin Daha İyi Seviyeye Geleceğini Ümit Ediyorum”

Program, şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve ardından Özbekistan ve Türkiye millî marşlarının okunmasıyla başladı.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren 26. ve 27. dönem Ordu Milletvekili ve Yerli Düşünce Derneği Başkanı Metin Gündoğdu, pandemi nedeniyle çalışmalara ara verdiklerini ancak bu programla birlikte yeniden çalışmalara başladıklarını kaydetti. Özbekistan ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 4 Mart 1992 tarihinde gerçekleştiğini anımsatan Gündoğdu, etkinlik için mart ayının özellikle tercih edildiğini belirtti. Gündoğdu, "Ben bu diplomatik ilişkilerin daha iyi seviyeye geleceğini ümit ediyorum. Bu seviyeyi ve ilişkileri yükseltebilmek için, kardeşliğimizi, birliğimizi, beraberliğimizi yükseltebilmek için hep birlikte hem Türkiye hem Özbek kardeşlerimizle, bu işi üzerimize düşen neyse yaparak güçlendirmeye devam edeceğiz." dedi.

            “Ata ve Ana Vatan Deyince Şüphesiz Akla Gelen İki Ülke Özbekistan ve Türkiye”

Filmin yönetmenliğini gerçekleştiren Umut Mete Soydan ise konuşmasına, "Ata ve Ana vatan deyince şüphesiz akla gelen iki ülke Özbekistan ve Türkiye." diyerek başladı. Belgesel filmin gerek Türkiye’de gerek Özbekistan’da ve dünyanın çeşitli ülkelerinde de yayınlama fırsatı bulmalarını umduklarını belirterek belgesel içeriğinden bahsetti ve konuşmasına şöyle devam etti: “Biz de 'Ortak Gelecek: Özbekistan-Türkiye Belgesel Filmi' ile Özbekistan'ın sahip olduğu kültürel zenginlikleri, Semerkant, Buhara, Taşkent gibi birbirinden kıymetli ve masalsı görüntülere sahip bu şehirlerin sahip olduğu güzellikleri anlatmak, ortak tarihimizi, Türk tarihine ve Türk kimliğine ait eserleri anlatmak ve iki ülkenin ortak geleceğine dair bir perspektif sunmak için 42 dakikalık bir dairesel film hazırladık.”

            "Yaşasın Özbekistan ve Türkiye Ebedî Dostluğu"

Özbekistan'ın Ankara Büyükelçisi Alişer Azamhocayev, yaptığı konuşmasında, "Bu hafta Özbek-Türk diplomatik münasebetlerinin 32. yılını kutladık. Bugün takdim edilecek film, işte bu ilişkilerimizi aksettiriyor. Özellikle son yıllarda yakaladığımız kapsamlı stratejik ortalık dönemini anlatıyor." ifadelerini kullandı. Özbekistan ile Türkiye ilişkilerinin daha fazla gelişmesi adına hâlâ birçok imkân bulunduğunu söyleyen Azamhocayev, "Bu imkânları elbette kazandıracağız. Geçen aralık ayı içerisinde Karma Ekonomik Komisyonu toplantımız gerçekleşti. Son üç ay içerisinde onlarca üst düzey ziyaret gerçekleşti. Aynı zamanda bu yıl yapılacak stratejik konseyimizin 3. toplantısı için çok yoğun çalışıyoruz. Böylece münasebetlerimizi daha üst seviyeye yükselteceğiz." şeklinde konuştu.  

Büyükelçi Azamhocayev, konuşmasını "Yaşasın Özbekistan ve Türkiye ebedi dostluğu" diyerek sonlandırdı.

            "Türkiye ve Özbekistan'ın Ortak Mirası Çok Büyük Zenginlikleri Bahşediyor"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran ise, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başladığı konuşmasında, "İnşallah, Türkiye ve Özbekistan'daki kadınların çok değerli katkılarını, çok değerli emeklerini ve Türkiye-Özbekistan ilişkilerine kadın elinin değdiğinin hissedileceği günleri önümüzdeki dönemde yakından müşahede edeceğiz." dedi.

Bakan Yardımcısı Kıran, konuşmasını, "Türkiye ve Özbekistan'ın birbiriyle paylaştığı ortak miras çok büyük zenginlikleri bize bahşediyor. Bu zenginliklerin başında da elbette zengin Türkistan medeniyetinin ve ülkemizin sahip olduğu eşsiz mirasın, kadın medeniyeti üzerinden şekillendiği hepimizin malumu. Zira bundan bir asır evvel Türkiye istiklal mücadelesini yürütürken de Anadolu'da Türk insanının, Türk milletinin güç aldığı en büyük unsurlardan biri de binlerce kilometre ötede Özbekistan'daki kardeşlerimizin duaları ve destekleri olmuştur." şeklinde sürdürdü.

Her iki ülke Cumhurbaşkanının da ortaya koyduğu 10 milyar dolarlık ticaret hedefinin asla ulaşılamaz bir hedef olmadığını belirten Kıran, "Hele ki, sahip olduğumuz tarihsel, bilimsel, kültürel miras, her ülkenin sahip olabileceği nitelikte bir zenginlik değildir. Binlerce kilometre ötede de olsa Mâverâünnehir'in merkezinde bizim manevi haritamızı oluşturan nice eserleri bünyesinde barındıran Özbekistan, bizim her anıldığında yüreğimizi titreten bir ülke olmuştur. O yüzden Özbekistan bağımsızlığını ilan ettiğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin bu bağımsızlığı ilk tanıyan ülke olması, yine Taşkent'te Büyükelçilik açan ilk ülke olması ve bugün Semerkant'ta da ilk Başkonsolosluk açan ülke olması asla tesadüfi değildir." ifadelerini kullandı.

            “Özbekistan Güzel Türkistan'ın Dürdanesi, Bizim Ata Yurdumuzdur”

Programda konuşan 63. Hükûmet Kültür ve Turizm Bakanı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yalçın Topçu ise, "Tarihî bir hakikattir ki, Özbekistan güzel Türkistan'ın dürdanesi, bizim ata yurdumuzdur. Özbekler ile uzaklarda ayrı beşiklerde de büyüsek özbeöz kardeşlerimizdir. Tarihimiz bir, kültürümüz bir, dilimiz bir, dinimiz bir, kanımız bir, canımız bir olan Özbekistan ile Türkiye'nin her alandaki ilişkileri, birbirlerine 'kardeşim' diye hitap eden iki devlet başkanının yüksek katkıları ile Allah'a hamdolsun bugün en üst seviyede artarak ilerlemektir." dedi.

Özbekistan'ın "Geleceği Büyük Devlet" mottosuna dikkat çeken Topçu, "Özbekistan'da yapılan reformlarda Allah'ın izniyle o hedefe ulaşacaklar." değerlendirmesinde bulundu. Topçu konuşmasını şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanımız geçen sene üç defa ata yurdu ziyaret etti. Ben ne kadar ettim, unuttum. Ve her gittiğinizde, Özbekistan'ın sokaklarında dolaştığınız zaman, biraz daha mesafe katettiğini görüyorsunuz ve bununla iftihar ediyorsunuz."
Topçu, artık toplumların birbirine kavuşmasında sinema, radyo ve dijital medyanın çok etkili olduğunu belirterek, “Bu araçların günümüzde etkin olduğu artık bir kesin. Yerli Düşünce, buradan hareketle, değerli yönetmenimizle birlikte ve İletişim Başkanlığı’mızın destekleriyle bu güzel belgeseli hazırladılar. İnşallah bu diğer belgesellere de örnek olur” ifadelerini kullandı.

Türk Yüzyılı’nın başladığını vurgulayan Topçu, “Biz yedi tane devlet, bir tane milletiz. Bu yedi devlet bir millet şu anda Türk Yüzyılı’nı başlattı. Kim ne yaparsa yapsın, Türk Yüzyılı başladı. Bu yüzyıl, insanlığı yeniden bizim adaletimizle, merhametimizle, samimiyetimizle, hoşgörümüzle buluşturacak. Bu buluşmadan sonra bütün Ceditçi büyük atalarımızın ruhları şad olacak. Ve tabii ki, bunun yanında şehit atamız Çolban'ın Güzel Türkistan'ı şahlanıp ayağa kalkacak inşallah." şeklinde konuştu.

            "Türkiye Güçlenirse, Yedi Devlet Çok Daha Güçlü Şekilde Sesini Dünyaya Duyuracaktır"

TBMM Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Mahmut Özer ise, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başladığı konuşmasında, "Tabii, bir günde kadınların önemini idrak edebilmek mümkün değil. Tüm günler kadınlarımız içindir. Şeyh Edebali'nin bir sözü var. Der ki: 'İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın.' Ben de mütevazı olarak ona küçük bir katkı yapıyorum: ‘Kadını yaşat ki, insan yaşasın.’ Kadınlarımız ne kadar güçlü olursa toplumumuz o kadar dürüst olur, güçlü olur, dirayetli olur, aile o kadar güçlü olur." şeklinde konuştu.

Yapılmış olan belgeselin iki ülke arasındaki ilişkilerin anlatılması için büyük bir önem taşıdığını kaydeden Özer, “Eğer toplumlar arasında eğitimde, kültürde, sanatta özellikle gençler ve kadınlar üzerinden iş birliğini artırabilirsek o ilişkiler çok daha kalıcı olur” dedi.

Özer ayrıca, "Bir millet yedi devlete doğru gelmek, bu ilişkileri perçinlemek öyle kolay süreçler değil. Türkiye ne kadar güçlenirse; Türkiye ne kadar eğitimde, ulaşımda, savunma sanayiinde, sadece bölgesinde değil, dünyada bir aktör olarak güçlü olarak ortaya çıkarsa, işte o bir millet yedi devlet, çok daha güçlü bir şekilde gür sesini tüm dünyaya duyuracaktır." ifadelerini kullandı.
Program, açılış konuşmaları sonrasında belgesel gösterimi ve akabinde plaket takdimiyle son buldu.
 


Facebook
Twitter
  • BİZE ULAŞIN

  • Ehli Beyt Mah. Ceyhun Atuf Kansu Cad. Beycanoğlu İş Merkezi̇ No: 102A/7
    Çankaya/ANKARA

  • 0312 285 71 71

  • 0312 285 71 72

  • yerlidusuncedernegi06@gmail.com

www.teknovizyon.net/
YukariCik