SALİM USLU‘DAN TOPÇU‘YA ZİYARET

AK Parti Çorum Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İdare Amiri Salim Uslu, Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı ve eski Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Yalçın Topçu ve dernek üyelerine ziyarette bulundu.

Yerli Düşünce Derneği Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen ziyarette; dernek faaliyetleri, gündemdeki konular ve Türk İslam Dünyası’ndaki gelişmeler üzerine istişarede bulunuldu. Ziyaretin daha önce gerçekleşmiş olması gerektiğini belirten Uslu, programındaki yoğunluktan dolayı ancak bugüne denk geldiğini ifade etti.  Uslu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye Olarak Ateş Coğrafyasının İçerisindeyiz”

“Öncelikle şunu söyleyeyim bu ziyaret geç kalınmış bir ziyaret. Daha önce gelmek isterdim fakat takdir edersiniz ki bir koşuşturma içerisindeyiz. Etkinlikler nedeniyle sürekli Çorum’a gidip geliyorum. Burada da meclisteki görevlerimiz icabıyla yoğunuz. Hatta ayın 29’una kadar nöbetim nedeniyle bir yere ayrılamayacağım. O yüzden hepimize Allah kolaylık versin. Doğrusu hepimizin işi zor. Türkiye şu anda normal bir ülke olmaktan çok uzak. İçeride ve dışarıda Türkiye'ye yönelik çok ciddi senaryolar var. Türkiye olarak ateş coğrafyasının içerisindeyiz. Türkiye’nin etkin ve saygın bir ülke konumuna gelmesi bu coğrafyada barışı hâkim kılacak yegâne bir güç olması anlamına geliyor. Bunun farkındalar. Örneğin 2000’li yılların başında Irak’a istikrar getirmek, demokrasi getirmek amacındaki ülkenin nasıl bir kriz yarattığını hepimiz biliyoruz. Bu durum Suriye, Yemen ve diğer ülkeler için de geçerli. Ve bu senaryo da Küresel boyutlu bir senaryo diye düşünüyorum. Ortadoğu coğrafyasındaki yaşanan çatışmalar, krizler bir taraftan besleniyor bir taraftan da adeta bir mezhep kavgasıymış gibi sunulmak suretiyle ümmet arasındaki çatlak derinleştirilmeye çalışılıyor. İşte bu noktada siyasetin içerisindeki insanların çok uzun boyutlu düşünmesi, strateji geliştirmesi, ya da söylenmeyen sözleri bulup söyleyebilmesi çok kolay olmuyor. Daha telaşsız bir ortamda çalışacak ve fikir üretecek mekanizmalara ihtiyaç var. Yerli Düşünce Derneği bu anlamda çok sağlam kökleri olan bir dernek.”


“Yalçın Topçu’nun Mücadelesi Türkiye’de Önemlidir”

“Kendi kültürümüz, kendi halkımız, kendi hassasiyetlerimizle böyle bir çalışmayı yapıp ilgililere pekâlâ sunabilirsiniz. Biz, bu meseleyi siyasi bir mesele olarak da görmüyoruz. Bu tarihi sorumluluğunun farkında olan insanlar olarak bizim karşılıklı oturup konuşmamız gerekir. Kişisel ayrılıklarımız olsa bile ortak bir gelecek davamız var. O açıdan bu kritik durumlarda aynı fikirden gelen insanların üst akılla birleşmeye, beraber olmaya ihtiyaç bırakmaksızın zaman zaman birlikte olmasının gereği var. Nitekim sendikacılığım dönemimde de buna özen gösterdik. Biz, kültür dünyamızın orta kimliğini temsil ediyoruz diye belirttik. Siyasal tercihlerimiz farklı olabilir, adı ve aktörleri değişebilir ama bizden önce başlamış bu dava bizden sonra da ilelebet devam edecektir. Esas mesuliyetimiz odur. Onun dışında; partiler, semboller, amblemler hatta aktörler gelip geçicidir. Asıl olan davasını daha ileriye götürmektir. İnsanların mutluluğunu, huzurunu eriştirmektir. Onu yapacak birikimimiz vardır. Bu misyonumuzun da farkındayız. Hal böyle olunca kurulan tuzaklara, komplolara düşmeden, bu zor zamanlarda birbirlerine sahiplenen insanlar, kurumlar olarak yapılması gerekenler olduğuna inanıyoruz. Onların neler olduğu konusunda elbette bir istişare yapılabilir ama ben bu istişare için çok daha önceden gelmem gerekiyordu. Belki daha farklı sorumluluklar üstlenmiş olabilirdim. Yalçın Topçu’nun mücadelesi Türkiye’de önemlidir ve ben öyle görüyorum ki “bu sokak çıkmaz sokak” diyebilecek cesareti gösterebilmiştir. İşte bu cesareti gösterebilen insanların her türlü karalamaya muhatap olmaları mümkün. Doğru söyleyene karşı sessiz kalmamamız gerekiyor. Aksi halde haksızlık karşısında eğilirsek şerefimizi de kaybederiz. O noktada herhangi birimize yapılmış haksızlığı her birimize yapılmış olduğunu düşünmek zorundayız. Küçük hesaplar, hevesler sizin çok tamah edeceğiniz konular değildir. Asli göreviniz iyi bir yurttaş olmaktır. Onun için uğraşıyoruz.”

STK’lardan Daha Fazla Yararlanılmalı

“Yerli Düşünce Derneği gibi ciddi kurumların olabildiğince çok olması gerektiğini ve devlet aklına zaman zaman katkıda bulunması gerektiğini savunuyorum. HAK-İŞ Konfederasyonu Başkanlığı’nda ayda bana 4-5 tane yabancı kurum gelirdi. Bunlar içerisinde en çok da Amerikalılar olurdu. Gündemdeki konulara ilişkin görüş alışverişinde bulunurlar, iyimse ve kötümser senaryolar hazırlarlardı. Zannediyorum ki bu senaryolar sivil toplum faaliyetinin ötesinde değerlendiriliyor ve o ülkeye karşı politikalar izleniyor. Türkiye’nin de böyle bir çalışmaya ihtiyacı var diye düşünüyorum. Zaman zaman bu iletişim çağında insanların aklının ve vicdanının tutsak alınmaya çalışıldığı dönemlerde bizim kendi aslımızı, özümüzü, duruşumuzu belirleyecek bir fikri çalışmaya ihtiyaç var. Bunu yapabilecek kurumların da buralar olduğunu düşünüyorum. Hiçbir karşılık beklemeksizin kurulmuş ve yükü omuzlamış bu tür kurumların başarılı olması Türkiye açısından çok büyük bir stratejik kazanım oluşturur diye düşünüyorum. Çağdaş devlet, toplumun aklından daha fazla yararlanan, toplumun beklentilerini daha iyi yöneten, daha iyi algılayıp anlayan ve ortak akılla doğru kararlar almaya çalışan devlettir. Bizim devletimiz de bu tür derneklerin düşüncelerinden, öngörülerinden daha fazla yararlanması bir stratejik kazanım olacaktır. Zor zamanda bu işleri üstlenmiş olmak takdire şayandır diye düşünüyorum. Allah kolaylık versin diyorum.”

Salim Uslu’nun ardından, Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı ve eski Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Yalçın Topçu bir konuşma yaptı. Topçu, konuşmasında şunları kaydetti:

“Alparslan’ın 1071’de Malazgirt’ten Girmesi Tesadüf Değil Bir İlahi Kaderdir”

“Sayın Başkan, hem Türkiye’yi hem dünyayı hem de Yerli Düşünce’yi iyi bir şekilde dile getirdi. Kendileri tabi vekil kimliğiyle tanınıyor olabilir ama bizim çok eskiye dayanan bir hukukumuz var. Aslında bu hukuku şöyle tarif edebiliriz. Biz, birlikte Elestü bi-Rabbiküm sorusuna bela diye cevap vermişiz. Hukukumuz ve birlikteliğimiz oradan geliyor. Bu çerçeve içerisinde Sayın Başkanın da ifade ettiği gibi eğer ülke pekişmiş demokrasiye kavuşacaksa STK’ların önemi çok büyüktür. Pekişmiş demokrasiye kavuşmamızın ana damarları STK’lardır. Bu STK’lar ne kadar çok olursa ne kadar kendi dokusu, kendi medeniyeti dokusundan fikir üretirlerse gerek hükümet gerek temsili siyasettekilerin envanterlerine katkıda bulunurlar. Pekişmiş demokrasiye kavuşan ülkenin de inşallah devlet-i ebed milleti esas alan bir anayasayla birlikte üniter yapıyı bozmadan başkanlık sistemine geçen bir yapıya kavuşur diye düşünüyoruz. Bu çerçevede Sayın Başkan ifade etti, Şeyh Edebali’nin de buyurduğu gibi bizim meselemiz kuru bir STK’cılık ya da kuru bir siyaset davası değil. Bize biçilen ilahi bir kader var. Orta Asya’da bizden başka topluluklar da var. Ama orada İslam ordularıyla karşılaşan Oğuz’un; “Eşhedu en lâ ilâhe illellâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resûlü” demesi bir ilahi takdirdir olarak nitelendiriyorum. Neticede yer küreye baktığınız zaman birçok yarımada var. Bu yarımadaların tamamının istikameti kuzeyden güneyedir. Bir tek Anadolu’nun istikameti batıyadır. Alparslan’ın 1071’de Malazgirt’ten girmesi tesadüf değil bir ilahi kaderdir. Türkmen’in ve Kürt’ün yani bu ikisinin birlikteliğinin neticesinde Haçlı’nın elinden Kudüs alınmasıdır. İstanbul’un Fethi önemli bir dönümdür. Çanakkale, Sakarya, Dumlupınar, Anafartalar da ayrı bir dönümdür. Bunlar hep ilahi kaderimizin bir gereğidir. Şimdi geldiğimiz bu noktada Sayın Başkan’ın çok veciz bir şekilde ifade buyurduğu gibi dışarısının bütün meselesi Malazgirt’in intikamıdır. Kudüs’ü unutmamışlardır. Çanakkale hiç akıllarından çıkmıyor. Sakarya, Dumlupınar, Anafartalar’ı hiç unutamıyorlar. Ve etrafımızı bir ateş çemberine çevirdiler. Medeniyet coğrafyamızı I. Dünya Savaşı’nın yüzüncü yılında yeniden dizayn etmek istiyorlar. Akif’in dediği gibi ümmetimizi parçaladılar sınırları cetvelle çizdiler şimdi de aynısını yapmak istiyorlar, önce soyadlarımıza göre ayırıyorlar sonra tek tek yok ediyorlar. Geçenlerde Bayır-Bucak Türkmenleriyle beraberdik. Orada, Arap’ın canı, malı, ırzı sanki salim de Türkmen’inki yerinde mi? Kürt’ün ki rahat mı? Neticede bakıyorsunuz ki soyadı Türkmen olan, Kürt olan Arap olan bu ümmet birlikteliği batının birtakım oyunlarıyla parça parça edilmiş ve hepimizi tek tek yok etmeye çalışıyorlar.”

“Kızım Fatıma da olsa esasını uygulamak size yakışır”

“Ben, Sayın Cumhurbaşkanının Sisi ve Esad noktasında yanındayım. İftiharla, açıklıkla da söylüyorum. Kim ne derse desin ben doğruyu haykıracak birisiyim. Benim misyonum bunu gerektiriyor. Geçmişte rakıda, heykelde, Merkel’de yanında olmuştum. Devlet kurumlarında rakı içilme meselesi vardı. O zaman Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakandı. Yanındaydım. Merkel’in buradaki birtakım Anadolu ve bizim medeniyet coğrafyaları ile ilgili iddiaları vardı. O zaman yine Sayın Cumhurbaşkanımızın yanındaydım.  Bir de adına sanat denilen, bizim serhat şehrimizde bir heykel vardı. Onunla ilgili tartışmada yanındaydım. O zaman da şimdi de söylüyorum. ‘Kızım Fatıma da olsa esasını uygulamak size yakışır.’ Biz, ‘kızım Fatıma da olsa’ yüksek ahlakına iman etmiş insanlarız. Ama şu kadar seneden sonra bir gece vakti vahiy inmiş gibi önümüze yolsuzluk koyulup devlete operasyon çekilmesine de asla fırsat vermeyeceğiz. Bu çerçeve içerisinde şu anda ülkemizin çözüm süreci çok önemlidir. İşte Ermeni soykırımı iftiralarının yüzüncü yılında Haçlı’nın bir tamamı ayağa kalktı. Buna karşı dikkatli olmamız gerekir. Çözüm süreci işte bütün bunları halledecek bir meseledir. Nureddin Zengi’nin torunlarıyla Selahaddin’in torunları tekrar bir araya gelirse Türkiye ve ümmet değil, dünyadaki bütün mazlumlar kurtulur. Bütün bunları dikkatle takip ediyoruz. İfade buyurduğunuz gibi bu noktalarda fikir üretmeye çalışıyoruz.”


“Düşünce Hayatımıza Üç Tane Dergi Kazandırdık”


“Çok şükür arkadaşlarımızın kendi katkılarıyla düşünce hayatımıza üç tane dergi kazandırdık. Bu ay Ermeni soykırımı iftirasını konu alan bir sayımız daha çıkacak. İlk sayımızda Cumhurbaşkanının seçilmiş olduğunu anlayamayan siyasilere, ‘Türk Siyaset Tarihinde ilkler ve Başkanlık Sistemi’ diye çıkartmıştık. Çok istifade edenler, bize dönenler oldu. Sonra çözüm süreciyle ilgili Selahaddin Eyyûbi’nin bir resmi olan devlet ile milletin büyük medeniyet hamlesi ki bu meseleyi öyle görüyoruz. İkinci sayıyı çıkardık üçüncü sayı Çanakkale’yi ve rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehadetine de denk gelen konuları bu sayıda ele aldık. Şimdiki çıkacak sayımızda ise sözde soykırım meselesiyle ilgili olarak bir sayımız çıkacak. Bu çerçevede çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

“Türk İslam Birliği Hayal Ediyorum”

“Zatıâlinizin bu ziyareti bizi ziyadesiyle memnun etti. STK’lara, siyasetçilerin geçip görüşme yapmaları, ülke meselelerini hasbihal etmeleri tabii ki siyasi ve düşünce hayatına çok şey kazandırır. Dolayısıyla bu ziyaretinizden çok mutlu olduk, memnun olduk. Sayın Başkanım, buranın ayrıca başka bir misyonu daha var. Rahmetli Yazıcıoğlu’nun da ifade ettiği gibi; ‘Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kaynaşmış ve birleşmiş, dilde, fikirde bir olmuş Türk İslam Birliği hayal ediyorum’. Bu olayın çerçevesinde burada Yemen’den Sudan’a, Somali’den Kazakistan’a, Kırım’dan Çeçenistan’a, Bosna’dan Kosova’ya kadar öğrenim gören öğrenciler var. Onlarla sık sık sabah kahvaltılarında ve haftanın belli günlerinde bir araya geliyoruz. Onlar birbirlerine kendi ülkelerini anlatıyorlar, dergiye yazılar yazıyorlar. Tabii ki Türkiye’de problemleri oluyor. Derneğimizin resmi başkanı Metin Gündoğdu Bey, onlarla çok yoğun ilgileniyor.”

2015 Genel Seçimlerinde Uslu’nun Milletvekili adaylığına da değinen Topçu, son olarak şunları kaydetti:

Adaylığınız Memnun Etti

“Zatıâlinizin Çorum’dan aday olması bizi çok memnun etti. Hem işçi hareketleri içerisindeki büyük tecrübeleriniz hem de diğer sivil toplum kuruluşlarındaki yöneticiliklerinizden edindiğiniz birikimleriniz ile inşallah önümüzdeki dönem daha iyi hizmetler yapmaya vesile olacaktır. Bu vesileyle de sizi tekrar kutluyoruz.”

Görüşmeler sonrasında AK Parti Çorum Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İdare Amiri Salim Uslu’ya Türki Cumhuriyetlerden gelen öğrenciler tarafından bir plaket takdim edildi. 
 


Facebook
Twitter
  • BİZE ULAŞIN

  • Ehli Beyt Mah. Ceyhun Atuf Kansu Cad. Beycanoğlu İş Merkezi̇ No: 102A/7
    Çankaya/ANKARA

  • 0312 285 71 71

  • 0312 285 71 72

  • yerlidusuncedernegi06@gmail.com

www.teknovizyon.net/
YukariCik