Maalesef 17/25 Aralık süreci ile aleni şekilde başlayan, öncesinde sinsi emellerine ulaşmak gayesi ile Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ameliyatı esnasında, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a operasyon girişimleri ile amaçlarını belli eden bu silahlı, hatta hatta eli kanlı terör örgütü bu necip milletin bağrına saplanmış paslı bir çividir.
Öyle ki yıllarca insanların masum duygularından, manevi dürtülerinden istifade edip bu millete kurşun sıkmaktan geri durmayan bir Siyonist örgüte dönüşmüştür.
Bu örgütün amaçlarını kestirebilmek için yılların geçmesine gerek kalmadan görmemiz gerekir iken hep kendimizi başkalarını, amalar, fakatlar, lakinler ile oyaladık durduk.
Ya bu arkadaşlar da çok temiz böyle bir şey yapmaz dediğin adamların neler yaptığını, nasıl acımasız ve haince hatta hunharca bu milletin silahlarını bu milletin evlatlarına hiç nedamet duymadan sıktıklarına şahit olduk.
241 vatan evladı bu uğurda şehit oldu. Binlercesi gazi… Allah rahmet eylesin vatanın değerli evlatlarına.
FETÖ Misyonu İnşallah Bu Milletin Asil Bağrından Söküldü
Artık amasız, fakatsız niyetlerini aşikar şekilde ortaya koymuş bu misyona, Türk halkı prim vermeyecektir. Bu kutlu coğrafyada artık kan çiçekleri üretemeyeceklerdir.
Bu milletin malı olan himmetleri ile yapılan kurumlar yeniden millete dönmüştür. Bu kurumların asli sahibi millet, artık bu kurumları para karşılığı değil, meccanen kullanacaktır.
Anadolu’nun bağrından gelen gençler, ulaşmaları zor olan bu imkânlara artık rahatça ulaşabileceklerdir. Fildişi kulelerde yaşayıp, burunlarından kıl aldırmayan kişiler, bu milletin asli unsurlarının yaptırdığı imkânlardan sonuna kadar istifade edip değerlendirenler; artık millete tahsis olunan bu kurum ve kuruluşlardan nemalanamayacaklardır.
Medyayı takip ettiğimiz zaman ortaya şöyle bir gerçek çıkmaktadır. Üst tabaka olarak nitelendirilen İhanet şebekesinin kısmi umumisi zaten kaçmıştır. Orta tabaka olan ticaretçilerin birçoğu korkup elini ayağını bu örgütten çekmiştir.
Alt tarafta ibadet ile meşgul garip guraba kesimi ise şuan tazyikat altındadır.
İşte tamda burada dikkatli olunması gerekir.
Sosyal yaralar açacak olgulara neden olmadan devletin şefkatli eli bu konuda masumları tutup kaldırmalıdır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da açıklamalarında değindiği gibi kaotik ortam bu örgütün en çabuk besleneceği bir ortamdır.
Dış Politikada Ateş Çemberinden Geçerken
Ülkemiz son dönemde dış politika anlamında çok ciddi bir süreçten geçmektedir. Maalesef toplumun tüm katmanları, siyasiler ve bürokrasinin bu durumda birlik olması gerekirken çatlak seslerin ortada gıcırdaması ahengi bozsa da, Suriye’ye yaptığımız müdahale çok kritik önem arz etmektedir.
“Dünya Beşten Büyüktür”
“Dünya beşten büyüktür” diyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bunun gereğini yaparak Orta Doğu’ya başka kıtalardan inisiyatif almaya gelen ABD’sine, Rusya’sına, İran’ına, İngiltere’sine, Almanya’sına ve diğer iş birlikçilerine durun bakalım bu ülkeyi bensiz çözüme kavuşturamazsınız dedi.
Ayrıca PYD denen çakal sürüsünün yıllardır yapmaya çalıştığı kuzey koridorunun da önüne geçti. Bu hamlelerimiz çok kritik dönemde gerçekleştiği için, böyle bir harekât beklemeyen düvel-i muazzama da şok oldu denilse yeridir.
Anacak Bu Konuda Çok Dikkati Olunmalı
Suriye’nin bir bataklık olduğu unutulmamalıdır. Ancak dosta ve düşmana da bilinçaltı olarak benim üniter yapıma, toprak bütünlüğüme yapılacak bir hareketi boş bırakmam mesajıdır.
Daha bir ay öncesine kadar çöp kamyonları ile kapattığımız askerimizin milli unsurları bu bataklığı kurutmak için cansiperane çalışmaktadır.
Evet, bu Fırat Kalkanı Operasyonu’nda kayıplar vereceğiz, şehitlerimiz, gazilerimiz de olacak ama bulunduğumuz coğrafya maalesef ki bu realite üzerine kurulu. Norveç’te, İsveç’te ya da Finlandiya’da yaşamıyoruz ki, bu topraklar Habil ve Kabil’den beri böyle. Kan ve gözyaşına doymayan topraklar. Ancak Rabbimin inayeti ve milletimizin feraseti ile bu zor süreçten de er ya da geç kurtulacağız.
Bir Ülkeye Düşman Bu Kadar Çoksa
Bir ülke düşünün, bir lider düşünün ki sizi ABD, Rusya, İsrail, İran, İngiltere, Almanya, Çin, Fransa sevmesin…
Bir ülke düşünün, bir lider düşünün ki size, PKK,PYD,PEJAK, FETÖ, DHKP-C, BETÖ, DEAŞ,İŞİD ve burada ismini sayamayacağım kadar terör örgütü düşman olsun…
Bir ülke ve bir lider düşünün ki, sizi FBI, CIA, (ABD), MOSSAD (İsrail), BND (Almanya), MSS (Devlet Güvenlik Bakanlığı, Çin), DGSE (Fransa), FSB (Federal Güvenlik Servisi – Rusya), MI6 (İngiltere) ve diğerleri seni ve ülkeni bir kaşık suda boğmaya çalışın…
İşte böyle bir ortamda isek bizi sevmiyorlar, terör örgütleri köşeye sıkıştırmaya çalışıyorsa, gizli servisler ülkenizde kritik çapta işlere imza atıp ülkenizi zafiyete uğratmak istiyorsa doğru yoldasınız demektir.
Medeniyet coğrafyamızda mazlumların umudu, zalimlerin korkulu rüyası olmamız için daha da kenetlenip, birlik ve beraberlik duygumuzu zirvelere çıkarmamız gerekmektedir.
Rabbim devletimize, mil
letimize zeval vermeye, eğer benim ruhum ve bedenim bu kutlu dava için feda edilmesi gerekiyor ise seve seve…
Yazıma şu veciz sözlerle son vermek istiyorum…
Ey Türk!!!
Üstte gök delinmedikçe, altta yer yarılmadıkça senin ilini ve töreni kim bozabilir.
Ey TÜRK titre ve kendine dön...