Kendini Bilmek Kendisi Olmak

Küreselleşme rüzgârında savrulan dünyada milletler artık tutunacak bir dal veya kendilerini güvenli ve huzurlu hissedecekleri bir liman arıyorlar.

Modernizmgüdülemeleriyle emperyal kültürlerin hâkimiyetinin amaçlandığı bir dünya düzeninde kendini zayıf hissedenler de ister istemez korumacı bir psikolojiye giriyorlar. Kendi kültürlerinin erimesiyle güçlerinin de azaldığını fark edince kâbus dolu bir gelecek tasavvuru kendiliğinden doğuyor ve korkular başlıyor.

Emperyalizmin en korkuncunun sessiz ama derinden etkileri olan kültür emperyalizmi olduğu apaçık bir şekilde ortaya çıkıyor.

Mesele, küresel markalara karşı şiddet yanlısı bir tutum belirleyerek kapıları yabancılara kapatmakla çözülemeyecek kadar hassas ve girifttir.

Hayat hızlı akıyor. Bilgi ve teknoloji çağında yaşıyoruz. İhtiyaçlar sınırsız. İstekler çeşitli. İnsanlar büyük bir çoğunlukla bireyselliğin ve özgürlüğün peşinden gitmek istiyor. Kendi istediğini yaparak mutlu olabileceğine inanan milyarlarca insan var.

Kapitalizm mutlak galibiyetin keyfini yaşıyor. Büyük ekonomiler oluştu. Çok çeşitli piyasalar var. Kontrol edilemeyen alanlar var. Sosyal medyadan örgütlenerek halk devrimleri yapılabiliyor artık. Eski ve sıradan yöntemler, korumacı endişelerle ortaya çıkan reaksiyoner tutumlar kültür emperyalizmi dediğimiz meseleyi çözmeye yetmiyor. Karşınızda insanı ta içinden yakalayan, kazandırdığı alışkanlıklarla uzun süre güdüleyen zekice kurgulanmış büyük bir oyun var. Oyunda hiçbir ahlaki kural yok. Ancak daha zekice kurgulanmış, daha ustaca hamleler gerektiren oyun ve oyuncularla masadan en azından yenilmeden kalkılabilir diye düşünüyorum.

Önce insan kendini sorgulamalı. Kapitalizmin bir eşya veya makine gibi gördüğü ve kurguladığı et ve kemik yığını bir varlıktan öte değerlere sahip olduğunu hatırlamalı insan. İçinde bulunduğu dünyada yaşamak için illaki hayvani güdü ve hırslarla hareket etme mecburiyetinde olmadığı iradesini gösterebileceğini de bilmeli. Kısaca insan, esasında eşref-i mahlûkat olduğunun farkına varmalı, kendisi olmalı.

Gerçek mutluluk esasında elle tutulup gözle görülmeyen bir sırdır.Bu sırra ermek için gösterilmesi gereken gayretlerin farkına varırsa ancak insan kendisi olabilir, gerçek dünyanın tatlarına gözünü ve gönlünü açmış olabilir. Fiziksel doyumlardan daha ziyade ruhsal dinginliğe muhtaç bir varlıktır insan. Kendisini sorgulayan mutlaka bu sonuca varır. Ya psikoloji ya felsefe ya da tasavvuf her neyse ve hangi ilimle çıkarsa çıksın yolun sonu ruhun talebini yerine getirmektir.

Emperyalizm tüketim üzerine kurulmuştur. Hem bireyi hem toplumu hem de insanlığı her anlamda tüketen emperyalizm bunun karşılığı olarak küçük tatminler sunar. Yetinmeyenleri veya yalan ve kurgu olan kapitalist mutluluğa; inanmayanları ise çeşitli yöntemlerle cezalandırır. Toplumları kategorize ederek, vahşete kapılar aralayan sınıflandırmalar yaparak kendisine karşı gösterilecek iradeleri yok eder.  Daha ilerisinde savaşlar marifetiyle üstünlüğünü göstermeye çalışır.

Emperyalizm eşittir sömürüdür. Her türlü zulüm serbesttir. Dünlerde olduğu gibi bugün de emperyal hırsların dünyayı nasıl yaşanamaz bir hale getirdiği ortadadır. Her alanda sömürünün en acımasız hali yaşanıyor. Yaşamak egemenlerin inisiyatifine bırakılmış bir hak gibi karşımızda duruyor. En temel hak ve değerler bile yok sayılıyor.

Çeşitli maske ve makyajlarla toplum ve milletleri etkisi altına alan kültür emperyalizmi hedef kitleyi sömürü düzenine hazırlamaya çalışan gizli bir kılavuz gibidir.

Toplumların ve devletlerin çok uyanık ve akıllı hamleler yapması gerekiyor. Kendi kültürel değerlerinin kıymetini bilerek kendi olmaya çalışması gerekiyor.

Dili yabancılaşmış, alışkanlıkları başkalaşmış, beklentileri değişmiş bir toplum kültür emperyalizmine yenilmiştir. Yapılması gereken nereden dönülürse kardır mantığıyla bir an önce titreyip kendisine dönmesidir. Aileden başlayarak, okulda, sokakta, bütün yaşam alanlarında yeniden formatlanıp kendi öz değerlerimize dönmemiz gerekir.

Küreselleşme engel olamayacağımız bir gerçektir. Küreselleşmeyi maddi alanlarda tutmak faydamıza olacaktır. Bizim tarihte büyük medeniyetler oluşturmamızdaki sır ve gücün manevi değerlerden ve töremizden kaynaklandığını hiçbir zaman unutmamamız gerekir.

Facebook
Twitter
  • BİZE ULAŞIN

  • Ehli Beyt Mah. Ceyhun Atuf Kansu Cad. Beycanoğlu İş Merkezi̇ No: 102A/7
    Çankaya/ANKARA

  • 0312 285 71 71

  • 0312 285 71 72

  • yerlidusuncedernegi06@gmail.com

www.teknovizyon.net/
YukariCik